Fitneye yer yok. Bilge Başbakanımız var (No place to sedition. We have a wise Prime Minister.)

Dünden beri çok yönlü mesaj yağmuruna tutulmaktaydım. Malezya’daki dünya müslümanları umut bağladıkları Türkiye’den gönüllerini rahatlatacak sağlıklı bir haber alabilmek için çırpınıp duruyorlardı. Cuma namazı sonrasında öğrencilerin ve hocaların merakla korkulu sorularına açıklamalar yaparak gönü...

Full description

Bibliographic Details
Main Author: Kayadibi, Saim
Format: Article
Language:English
English
Published: MEKA Gazetecilik Basım Yayın San. ve Tic. Ltd. Şti. 2016
Subjects:
Online Access:http://irep.iium.edu.my/55511/
http://irep.iium.edu.my/55511/
http://irep.iium.edu.my/55511/1/May%2008%2C%202016.jpg
http://irep.iium.edu.my/55511/2/May%2008%2C%202016%20Fitneye%20yer%20yok.pdf
Description
Summary:Dünden beri çok yönlü mesaj yağmuruna tutulmaktaydım. Malezya’daki dünya müslümanları umut bağladıkları Türkiye’den gönüllerini rahatlatacak sağlıklı bir haber alabilmek için çırpınıp duruyorlardı. Cuma namazı sonrasında öğrencilerin ve hocaların merakla korkulu sorularına açıklamalar yaparak gönüllerini rahatlatıcı cevaplar verdim. Derin nefesler alıp, Allah’a şükürler ederek yanımdan ayrıldılar. Umudu bağlanmış ümmetin sesine kulak verip Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ile Başbakanımız Ahmet Davutoğlu arasında fitne çıkarmak isteyenlere fırsat verilmemeli. Çünkü “Fitne savaştan daha tehlikelidir”. Yarın daha iyi anlaşılacak olan bu gelişmeler Büyük Türkiye’nin yeni stratejik hamlesidir. Ahmet hocamın şu sözü Halid bin Velid’in duruşu gibi çok anlamlı: “Ülkemize, milletimize, bizi biz yapan değerlerimize ihanet etmeyeceğiz; edenlere de izin vermeyeceğiz.” Unutmayalım ki dava yolunda köylücülük, hemşehricilik, eski tabirle “kavmiyetçilik” olamaz, olmamalı. Şimdi Ahmet hocamız bizim için ne kadar değerli ise, kendisini her türlü konuda destekledik ve desteklemeye de devam edeceğiz. Ümmetin umudu olan ülkemizin birliği ve beraberliği için dâvâ anlayışından taviz vermeden sağlıklı düşünmek ve feraseti elden bırakmamak gerektiğini görmeliyiz. Zaten Davutoğlu hocamız bunu prensip sahibi olması ile çok güzel özetlemedi mi? “Nefsimi ayaklar altına alırım. Bir fâninin terk etmeyeceği düşünülen her makamı elimin tersiyle iterim ama asla bu kutlu hareketteki hiçbir dava arkadaşımın kalbini kırmam. Dünya mazlumlarının tek umudu olan bu AK hareketin zarar görmesine, bu AK yürekli kadroların üzülmesine asla izin vermem.”