İşin Sırrı: bilimin özgürleştirilmesi (The secret of the matter: the liberation of science)
“Bilim bencil olamaz” genel yargısından hareketle diyebiliriz ki: ilim yada bilim doğası gereği bütün insanlığın ortak malıdır. Çalışma ve gayretin sonucunda ortaya çıkan yeni keşifler bilime yapılan katkılardan sayılabilir. Her toplum genel geçer olgularla, merak, üstünlük, şöhret, ruhi tatmin, büt...
Main Author: | |
---|---|
Format: | Article |
Language: | English |
Published: |
Memleket İletişim A.Ş
2012
|
Subjects: | |
Online Access: | http://irep.iium.edu.my/24429/ http://irep.iium.edu.my/24429/ http://irep.iium.edu.my/24429/1/26.06.2012_Isin_sirri.pdf |
Summary: | “Bilim bencil olamaz” genel yargısından hareketle diyebiliriz ki: ilim yada bilim doğası gereği bütün insanlığın ortak malıdır. Çalışma ve gayretin sonucunda ortaya çıkan yeni keşifler bilime yapılan katkılardan sayılabilir. Her toplum genel geçer olgularla, merak, üstünlük, şöhret, ruhi tatmin, bütün toplumların ortak malı sayılacak olan insanlığın gelişimine olumlu yada olumsuz katkılar sağlayabilir. Bu katkılar toplumun kültürel değerleri, dini inaçları, dünya görüşü ile şekillenir ve anlam kazanır. Pragmatik merkezli bir yaklaşım tarzını hayat anlayışı olarak gören bir toplum ile insan merkezli, toplumların gelişip “eşrefü mahlûkât” seviyesine ulaştırılmasının en yüce görev olgusunu benimseyen bir anlayışın varlık âlemine ve insanlığa verecekleri arasında tartışmasız uçurumlar vardır. Önceki menfaat merkezli olduğu için ne yaparsa yapsın karşılığında maddi bir beklenti içerisinde olacaktır. Bu maddi beklenti gerektiğinde öteki diye isimlendirilecek karşı toplumları köleleştirmeye kadar götürecektir. Oysa, sonraki toplum yapısında ise temel amaç insan merkezli olduğu için karşılıksız bir yatırım sözkonusudur. Yapılan yada yapılması gereken kul için olurken, gerçekte Yaratıcı adına yapıldığının bilinci vardır. Yaratan’dan ötürü yaratılana hizmet anlayışı hâkimdir. Bu yüzden pragmatik merkezli yaklaşımın hiçbir izi bu sahada görülmez. |
---|